22 Kasım 2007 Perşembe

Yeter Artık

Yeter be! Üstüme çok gitmesinler,
Ülkücülük haddi aşmak değildir.
Bana ülkücülük öğretmesinler,
Ülkücülük yoldan şaşmak değildir.

Ülkücü kavrulur her nefesinde
Ocak ateşinde ocak isinde
Sistemin düdüklü tenceresinde
'Kelle paça' gibi pişmek değildir.

Merkezmiz herkesmiş bilmem ne derken
Erken unuttular Türkeş'i erken
Ülkücülük 'ülkü' elden giderken
Hoplayıp zıplayıp çoşmak değildir.

Seneden seneye mezar ıslayıp,
'Türkeşçilik' yapmak ayıptır ayıp
Sırf bununla Ülkücülük taslayıp
Ülkücünün derdini deşmek değildir.

Köylü bile öküz alsa işine,
Dişine bakıyor önce dişine
Ülkücülük her hıyarın peşine
Bir avuç tuz alıp koşmak değildir.

Düşünen ve konuşanı ezerek,
Soru soran ülkücüyü bozarak
Cevaptan ziyade ona kızarak
Köpürmek değildir taşmak değildir.

Ülkücülük makamları koz yapıp,
Gönülleri ufalayıp toz yapıp
Elaleme gık yok bize poz yapıp
Kabarmak değildir pişmek değildir.

Bu sevda gönlüne aldıklarına
Vefayı öğretir bulduklarına
Kötü günde muhtaç olduklarına
İyi günde mezar eşmek değildir.

Ülkücülük böyle utanmazlaşıp,
Sevdayı unutup hatta yozlaşıp
Geçmişine sövenlerle uzlaşıp
Arif'in paşine düşmek değildir.

Hiç yorum yok: